TUTUM
Tutumun Tanımı ve Özellikleri
Günlük yaşantımızda sıkça duyduğumuz kelimelerden olan inanç ve tutum kavramları insanlık tarihinin başlangıcı ile birlikte toplumsal normların içerisinde yer almış, toplumun sosyal, kültürel, ahlaki yapısına yön ve şekiller veren değerler olarak karşımıza çıkmıştır. Bu kavramların gelecekte de toplumsal yaşamda kendine önemli bir yer edineceğinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Bireyin toplumsal bir birim olarak kabul edilmesi, bir çok psikolojik etmenin daha açık ve kapsamlı olarak tanınmasından sonra mümkün olabilmiştir. Bireyin tüm yaşamını kapsayan toplumsal bir etki alanı vardır. Bir çok davranış, başka bireylerle olan ilişkilerin algılanmasına, değerlendirilmesine ve onlar üzerinde edinilmiş yargılara bağlı olarak ortaya çıkar. İnsanın düşünsel dünyası, çok çeşitli ilişkilerden edindiği izlenimlerin oldukça karmaşık bir sonucudur. Birey birbiri ile çakışan ve çelişen, uyumlu ya da uyumsuz bir yığın düşüncenin tutsağıdır. Bütün bu çok çeşitli düşünce, yargı ve değerler birbirinden kopuk, ilgisiz ve dağınık gibi görünse de her insanın düşünce yapısı, davranış kalıbı ve eylem çizgisi kendi içinde örgütlenmiş bir bütün halindedir (Tolan ve Diğerleri,1991 s, 258).
Hepimizin çevremizdeki insan, nesne, fikir ve olaylara ilişkin değişik tutumları vardır. Bu insan, nesne, fikir, kurum ve olaylara ne şekilde tepkide bulunacağımız büyük ölçüde bu tutumlarımız tarafından tayin edilir. Ayrıca bir çok sosyal ortamdaki davranışlarımızda, bir ölçüye kadar bu ortamlara ilişkin tutumlarımız tarafından şekillendirilmektedir. Bu nedenle tutum konusu; bireyin sosyal ortamlardaki davranışlarını inceleyen sosyal psikolojinin en önemli konularından birini oluşturmaktadır (Aydın,1985 s, 280).
Tutum terimi sosyal psikolojide genel olarak “Bir bireye atfedilen ve onun psikolojik bir nesneye ilişkin düşünce duygu ve muhtemelen davranışlarını organize eden bir eğilime işaret etmek için kullanılmaktadır” (Aydın,1985 s; 280).
Yukarıda verilen tanımdan da anlaşılacağı gibi, bir tutum bir nesneye ilişkin duygu düşünce ve davranış olmak üzere üç bileşenden oluşmaktadır. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, bu bileşenler birbirinden bağımsız değildir. Karşılıklı olarak birbirini etkiler, birbirinden etkilenir ve çoğu kez aralarında bir tutarlılık bulunur (Aydın,1985 s; 280).
Bir tutumun bilişsel bileşeni bireyin tutum nesnesine ilişkin düşünce, bilgi ve inançlarından, duyuşsal bileşeni ise, bireyin tutum nesnesine ilişkin duygu ve değerlendirmelerinden oluşur. Davranışsal bileşenlerde ise, bir tutum genellikle bireyi tutum nesnesine ilişkin davranışlarda bulunmaya eğimli kılar. Bir nesneye ilişkin olumlu tutumu olan bir birey, bu nesneye karşı olumlu davranmaya, ona yaklaşmaya, yakınlık göstermeye onu desteklemeye yardım etmeye eğilimli olacaktır. Bir nesneye ilişkin tutumu olumsuz olan bir birey ise bu nesneye ilgisiz kalma veya ondan uzaklaşma, eleştirme hatta ona zarar verme eğilimi gösterecektir (Aydın, 1985 s;281).
Tutumlar, belirli değer yargılarının ve inançların arkasında gizlidirler. Ancak yaşam olayları karşısında davranış ve hareket biçimleri olarak şekillenirler. Dayandıkları inanç ve değer yargıları devam ettikçe devamlılıklarını sürdürürler. İnançlar ise tutum yapılarına girdikçe özel dinamik baskılar altına girmiş sayılırlar. Hatta belirli bir tutum içerisinde bir inanç özelliğini kaybedebilir veya değişebilir. Çünkü tutumlar dış çevresel etkilerle devamlı baskı altında bulunurlar ve bu durum onların değişmesine neden olabilir (Eren, 2001 s;173).
İnsanlarda ilk inançlar, doğa olaylarının iyi veya kötü şekilde cereyan etmesinin algılanıp zihinlerde yer etmesinden doğmuştur. İnsanlar sırrına eremedikleri baskı, korku, dehşet olaylarından yada aksine onlara iyi şeyler sağlayan hareket ve olaylardan etkilenerek tutumlarına yön vermişlerdir. Ancak, tutumların oluşmasında çevresel olaylardan etkilemeyi belirleyen doğuştan kazanılan yeteneklerinde rolü vardır (Eren, 2001 s;173).
Tutumun Öğeleri
Bir tutum bireyin düşünce, duygu ve davranışlarını birbirleriyle uyumlu kılarak etkiler. Tutumlarda genellikle birbirleriyle uyum halinde bulunan bu üç faktöre tutumların öğeleri diyoruz. Bilişsel, duygusal ve davranışsal öğeler, yerleşmiş, güçlü tutumlarda tam olarak bulunur. Bazı daha zayıf tutumlarda ise özellikle davranışsal öğe çok zayıf olabilir.
Birbirinden farklı öğelere sahip olduğuna göre tam gelişmiş bir tutum yalın değil, karmaşıktır. Öğeleri bir tutumu kendi içinde tutarlılığı olan bir sistem haline sokar. Başka bir deyişle, tutum, bireyi davranışa hazırlayıcı karmaşık bir eğilimdir. Böylece, bireyin çevresindeki çeşitli objelere karşı beslediği duyguları, o objeler hakkındaki fikirleri ve bilgileri ve onlara karşı davranışları devamlılık ve düzenlilik gösterir.
Planlı Tutum
Fishbein &; Ajzen (1975) yılında yaptıkları araştıma sonusunda bir davranışım ortaya çıkışında gereken 7 basamağı tanımlamışlardır.
- İnanç
- İnancın içsel dünyada değerlendirilmesi
- Benzer ve yakın inançlarla ortaya çıkan sonucun etkileşimi
- Tutumun şekillenmesi
- Niyetin belirgin hale gelmesi
- Ortaya çıkan ilk davranışın gözlemlenir hale gelmesi
- İlk davranışın sonucunda oluşan sistematik davranışlar bütünlüğü
Planlı Davranış Teorisi Şeması
Tutum Öğelerinin Psikoloji ve Tasavvuf Literatüründeki Tanım ve Karşılıkları
Davranışsal Tutum: İnsanın Eylem ve Hareket Boyutu
Psikoloji Literatüründeki İsmi: Davranış (Behaviour)
Beyindeki Kontrol Edildiği Bölüm: Reptillian (Sürüngen) Beyin
Bedendeki Karşılığı: Beden (Body)
Ortaya Çıkan Fiil: Yapmak
Ürettiği Fonksiyonlar:
Davranışsal tutumu güçlü olan kişilerin genel ilgileri aksiyon, uygulama, hayatta kalma, güçlü ve bağımsız olma üzerinedir. Fizik potansiyeli yüksek kişiler pratik tabiatlı, sistem ve yapılara önem veren, eyleme dönük insanlardır. Fiziksel dünyada güç, onay ve ilham ararlar.
- Düşünceleri sistematize etme ve fikirleri hayata geçirme konusunda özel yetenekleri vardır.
- Zaman konusunda algıları şimdiki zamana dönüktür.
- Başarılı oldukları ve zevk aldıkları fonksiyonlar:
- yapma, hareket halinde olma
- olayları ve düşünceleri somutlaştırma,
- ayrıntılara inme, ince düşünme
- herşeyi fonksiyonel kılma (işe yararlılık prensibi) açısından düşünme,
- fayda ve pratikliği ön plana alma
- sentez etme, herşeyi sistematik hale getirme
Tasavvuf Literatüründeki Karşılığı: Kuvve-i Gadabiyye, Kuvve-i Dafia, Nefs
Tasavvuftaki Eğitimi: Kışla yolu ile bedenin terbiyesi
Aşırılığı: (İfratı) Tehevvür (Hiçbirşeyden korkmama)
Noksanlığı: (Tefriti) Cebanet (Herşeyden korkma)
Denge Hali: (vasatı) Şecaat (Korkulması gerkli olandan korkup, korkulmaması gerekenden korkmama)
Temel Duygu: Öfke – Bağımsızlık isteği
Bilişsel Tutum: (İnsanın Fikir ve Düşünce Boyutu)
Psikoloji Literatüründeki İsmi: Biliş (Cognitive)
Beyindeki Kontrol Edildiği Bölüm: Neo Corteks
Bedendeki Karşılığı: Kafa (Head)
Ortaya Çıkan Fiil: Bilmek
Ürettiği Fonksiyonlar:
- Bilişsel tutumu önde olan kişilerin genel ilgisi kavramlar, fikirler ve stratejiler üzerinedir.
- Düşüncelerin ve fikirlerin dünyasında güç, onay ve ilham ararlar.
- Rasyonel tabiatlı insanlardır.
- Mantıksal Analiz, fikir ve proje üretme konusunda özel yetenekleri vardır.
- Zaman konusundaki algıları geleceğe dönüktür.
- Zevk aldıkları ve başarılı oldukları fonksiyonlar:
- düşünme ve analiz etme
- planlama, tasarlama, vizyon çizme, geleceği öngörme
- odaklanma, yönlendirme
- yapı tasarımı, bütünü görebilme
- prensipleri ve değerleri yerleştirme
- kavramsallaştırma (soyut düşünebilme)
Tasavvuf Literatüründeki Karşılığı: Kuvve-i Akliyye, Akl
Tasavvuftaki Eğitimi: Medrese yolu ile düşünce sistematiği kazanma
Aşırılığı: (İfratı) Cerbeze (Doğru ve yanlışı ayırd edemeyecek derecede zekayı aktif kullanma)
Noksanlığı: (Tefriti) Gabavet (Hiçbirşeyi akl etme gereği hisstmeme)
Denge Hali: (vasatı) Hikmet (Doğruyu ve yanlışı ayırdedebilme)
Temel Duygu: Korku – Güvenlik isteği
Duygusal Tutum: (İnsanın His ve Duygu Boyutu)
Psikoloji Literatüründeki İsmi: His-Duygu (Affection)
Beyindeki Kontrol Edildiği Bölüm: Lymbic System
Bedendeki Karşılığı: Kalp (Heart)
Ortaya Çıkan Fiil: İstemek
Ürettiği Fonksiyonlar:
- Duygusal tutumu önde olan kişilerin genel ilgileri ilişkiler, insanlar, ilgi ve imaj üzerinedir.
- İnsanların dünyasında ilham, güç ve onay ararlar.
- İnsanları biraraya getirme, sıcak ve yakın ilişkiler kurma, insanları motive etme konusunda özel yetenekleri vardır.
- Zaman konusundaki algıları geçmişe dönüktür.
- Zevk aldıkları ve başarılı oldukları fonksiyonlar:
- iletişim kurma
- kişiselleştirme
- empati kurma
- insanları organize etme, biraraya toplama
- çevresindekileri motive etme
- insanlar arasında harmoni ve uyum sağlama
- hayal gücü ve tasarım
- insanlarla pozitif ilişki kurma
Tasavvuf Literatüründeki Karşılığı: Kuvve-i şeheviyye, Kuvve-i cazibe, Kalp
Tasavvuftaki Eğitimi: Tekke yolunda kalbin eğitilmesi.
Aşırılığı: (İfratı) Fücur (Herşeye karşı ayırd etmeden bir istek sahibi olma)
Noksanlığı: (Tefriti) Humud (Hiçbir şeye karşı istek duymama, ölülük)
Denge Hali: (vasatı) İffet (İstenilmesi gereken şeyleri isteme)
Temel Duygu: Sevgi, İlgi isteği
Yorumlar