İYİ VE KÖTÜ GÜNDE EVLİLİK

                    İYİ VE KÖTÜ GÜNDE EVLİLİK

 Evlilik hayatı paylaşmadır. Paylaşılan ne kadar çoksa evliliğin selameti açısından o kadar iyi olur. Paylaşılan şeyler nimette olabilir, külfette. Ancak nedense işin külfet kısmı genelde omuzlanır.

 Evlilikte temel olan niyettir. Sürdürme niyeti olanlar her türlü olumsuzluğa rağmen sürdürmekteyken bu niyetini sağlam tutamayanlar bahane üretmekte hiç zorlanmamaktadırlar. Son yıllarda parçalanan aile sayısında ki artış bunun göstergesidir. Belki de her şeye rağmen sürdürmektense bazen son vermek daha hayırlı olabilir.

 Ekonomik sıkıntılar, aldatmalar, çocuksuzluk, kadının ekonomik bağımsızlığını algılayış biçimindeki olumsuzluk, aile içi şiddet, kültürel dengesizlik, iletişim engelleri, kronik hastalıklar ve doğal ölümler gibi evliliği sonlandıran birçok sebepler vardır.  Ancak karşısında ki insanın en az kendisi kadar değerli ve anlamlı olduğunu düşünen ve buna göre davranan çiftlerin evlilikleri daha uzun sürmektedir.

 Evlilik bazen katlanmayı gerektirir. Katlanamayanları ise kimsenin kınama hakkı yoktur. Çünkü evlilik kayıtsız koşulsuz bir kabullenme değildir. Bu nedenle bir özeleştiri yapabilen ve özür dileyebilen çiftlerin evlilikleri daha uzun sürebilmektedir.

 Evlilikte en tehlikeli durumlardan biri tek düzeliktir. Yaşantısını renklendirebilen çiftlerin evlilikleri daha uzun sürmektedir. Hiç olmazsa yürüyüş yapılabilir.

 Evlilik bazen strese sokan bir süreçtir. Hiç çekinmeden ve hiç saklamadan birbiriyle her şeyi dertleşebilen çiftlerin evlilikleri daha uzun sürmektedir.

 İnsanların birçok ihtiyaçları vardır. Ancak imkânları bazen ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olmayabilir. Gerektiğinde ayaklarını yorganına göre uzatabilen çiftlerin evlilikleri daha uzun sürmektedir.

 Evliliğin çocuk olduktan sonra devamı ve huzuru daha da önem arz etmektedir. Bu nedenle yukarıda değindiğimiz püf noktaların hepsi için karşılıklılık ilkesinin geçerli olduğunu unutmamak ve özen göstermek sağlıklı olacaktır.